Tarihi Doku

Tarih boyunca dünyanın en önemli kadim şehirlerinden biri olan Konya’da, yerleşik şehir hayatının Prehistorik (tarih öncesi) çağda başladığı anlaşılmaktadır. Şehir merkezine yakın olan bir konumda bulunan Çatalhöyük, bugüne kadar keşfedilmiş en eski ve en gelişmiş Neolitik devir yerleşim merkezi olarak bilinmektedir. Tarih devirlerinde Hititler ve Lidyalılar M.Ö. 6. yüzyılda, Persler M.Ö. 4. yüzyılda, Büyük İskender, Selevkoslar, Bergama krallığı, M.Ö. 2. yüzyılda,  Romalılar ise M.S. 395 yılında Konya ve çevresine hakim olmuşlardır.  Daha sonra ise 7. yüzyılda Sasaniler ve Emeviler, şehri geçici olarak işgal etmişlerdir. 10. yüzyıla kadar bir Bizans eyaleti olan Konya, Selçuklular zamanında Kutalmışoğlu Sultan Süleymanşah tarafından fethedilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti 1097'de 1. Haçlı Seferi sırasında başkent İznik’i kaybedilince Konya'yı başkent yapmışlardır. Selçuklulardan sonra Karamanoğulları Beyliği'nin en büyük şehri olan Konya, 1398'de Yıldırım Beyazıd tarafından fethedilmiştir.

2-) Konum, Coğrafi Yapı, Komşu İller, Nüfus

İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan Konya, 38.257 kilometrekareyle Türkiye'nin yüzölçümü bakımından en büyük şehridir. Konya'nın bu yüzölçümüne göller dahil değildir. Şehir eski bir göl yatağında kurulmuştur. Konya’nın doğusunda Niğde, güneyinde İçel ve Antalya, batısında Isparta ve Afyonkarahisar, kuzeybatısında Eskişehir, kuzeyinde de Ankara illeri yer almaktadır. Konya toprakları bir plato görünümündedir. Bu platonun kuzey kısmında yer alan ve doğu-batı doğrultusunda uzanan Bozdağlar’ın üzerindeki tepeler farklı yükseklikte olup bunların en yükseği Karadağ Tepesidir.

Konya İzmir’e 557  km, İstanbul’a  633 km ve Ankara’ya  262  km mesafede yer almaktadır. TUİK verilerine göre 2019 yılı sonu itibariyle il genel nüfusu ise 2.232.374 olarak tespit edilmiştir. Büyükşehir olan Konya’nın, merkez ilçeleri Meram ve Selçuklu dâhil olmak üzere Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadim, Halkapınar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karapınar, Karatay, Kulu, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhüyük ve Yunak olmak üzere 31 İlçesi bulunmaktadır. 

3-) İklim ve Bitki Örtüsü  

İç Anadolu bölgesinin güney kısmında yer alan Konya’da karasal iklim hakimdir. Bu nedenle Konya’da kışlar sert, soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İç Anadolu'nun en güney bölgesinde yer almasına rağmen diğer İç Anadolu şehirlerinden daha soğuktur.  Bunun nedeni orta Torosların deniz etkisini tamamen önlemesidir.

Sahip olduğu iklimin doğal sonucu olarak Konya’nın doğal bitki örtüsü bozkırdır. Konya topraklarının % 60’ı ekili ve dikili alanlarla, % 17’si orman ve fundalıklarla ve % 15’i çayır ve meralarla kaplıdır. İlkbahar yağmurları ile yemyeşil olan arazi kısa bir müddet sonra kavurucu sıcaklıkla sararır. Orman varlığı azdır.

4-) Ekonomi

Konya ilinin ekonomisi tarıma ve özellikle buğday tarımına dayanır. Türkiye'nin buğday ambarı sayılır. Faal nüfusun % 75'i tarım, hayvancılık, balıkçılık, avcılık ve ormancılıkla uğraşır. Yıllık safi gelirinin % 40'ı tarımdan elde edilir. Bunun yanında Konya gelişmiş bir ticaret ve sanayi şehridir. 45,000 KOBİ’ye ev sahipliği yapan Konya bir KOBİ Başkentidir.
 

ULAŞIM

1-) Karayolu

İç Anadolu’nun ve Türkiye’nin merkezinde bulunan Konya ulaşım imkanları bakımından çok avantajlı bir konuma sahiptir. Konya ili ülkemizin ana ulaşımını sağlayan doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde uzanan karayolu bağlantıları ile önemli bir kavşak noktası halindedir. Konya, Kuzey-Güney aksında D715 (Ankara-Konya-Antalya) yolu ile Doğu- Batı aksında D300 (Aksaray-Konya-Afyon) karayollarının kesişiminde yer almaktadır. İlin, kuzey komşusu olan Ankara ile bağlantısı, Konya’dan başlayan ve Cihanbeyli ile Kulu İlçe merkezlerinden geçerek başkente ulaşan yol ile sağlanmaktadır. Konya ilini güney kıyılarına en kısa mesafeden bağlayan Konya-Seydişehir-Antalya yolunun 1996 yılında trafiğe açılmasıyla, ilin trafik yükünde önemli bir artış meydana gelmiştir. Afyon-Konya-Pozantı yolu aynı zamanda TEM ve E-Road (E981) atamasına sahip olup Ankara-Antalya yolu ise TRACECA ağına dâhil edilmiştir. Konya, Afyon üzerinden E96, Pozantı ve Kulu üzerinden E-90 yollarına bağlanmaktadır; Konya bu sayede Mersin limanına erişim sağlamaktadır. Konya’nın geniş karayolu ağı sayesinde Türkiye’nin her tarafından şehre doğrudan otobüs seferleri düzenlenmektedir. Şehir merkezinde bulunan Otogara özel araç veya belediye araçlarıyla ya da tramvayla ulaşım sağlayabilirsiniz.

KONYA OTOGAR:  Yazır Mah. Doç.Dr. Halil Ürün Cad. 42250 Selçuklu/Konya

Tel:  (0332) 265 02 44

2-) Demiryolu

Demir yolu ulaşım ağının en geniş ve faal olduğu illerden biri de Konya’dır. Toros Ekspresi, İç Anadolu Mavi Treni ve Meram Ekspresi Konya’dan geçen trenlerdir. Ayrıca Konya bakımından demiryolu ulaşımında en önemli çalışma olan Konya-Ankara arası hızlı tren hattıdır. Yüksek hızlı tren ile Konya-Ankara arası ulaşım süresi 1 saat 40 dakikaya inmiş ve Konya demiryolu ulaşımında önemli ilerleme kaydedilmiştir. 2013 yılında ise Konya-Eskişehir arası hızlı tren seferleri başlamıştır. 2015 yılında ise Konya-İstanbul hızlı tren seferleri başlamıştır. Konya’yı Mersin ve Antalya’ya ulaştıracak Yüksek Hızlı Tren çalışmaları devam etmektedir.

Konya Tren Garı: Şeyh Sadrettin Mah. Ferit Paşa Cd., 42040 Meram/Konya

Tel: (0332) 322 36 80

3-) Havayolu

Konya ’da hava yolu ulaşımı 2000 yılında faaliyete geçen Konya Havaalanı vasıtasıyla sağlanmaktadır. Konya-İstanbul arasında çeşitli şirketlerin tarifeli uçak seferleri bulunmaktadır. Konya-İstanbul arasında her gün karşılıklı 11 sefer düzenlenmekte, yaz aylarında ise Amsterdam, Kopenhag, Oslo, Düsseldorf, Stuttgart, Rotterdam gibi Avrupa kentlerine doğudan uçuş imkânı sağlanmaktadır. Konya Şehir Merkezine ve Şehir Merkezinden de Konya Havalimanı'na karşılıklı olarak Havaş Otobüsleri Hizmet vermektedir.

Konya Havalimanı: Vali Ahmet Kayhan Cd. 42100 Selçuklu/Konya

Tel: 0 332 239 13 43
 

Şehrin Meşhur Yönleri

Köklü bir tarihe ve kültüre sahip olan Konya Mevlana Şehri olmasıyla tanınmaktadır. Bunun yanında Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kenti olan Konya Türkiye’nin tahıl ambarıdır. Un, tuz, şeker üretimde Türkiye birincisidir. Tarımsal makine ve ekipman üretiminde Türkiye lideridir. Metal işlemede Türkiye pazarının %45’ine hâkimdir. Araç üstü ekipmanda Türkiye pazarının %70’ine sahiptir. Savunma sanayisinde Türkiye’de ilk beştedir.

Yöresel Ürünler ve Yapılabilecek Alışverişler     

Yöresel ürünlerin en çok bulunduğu şehirlerden biri de Konya’dır. Konya’ya gittiğinizde küflü peynir, tulum peyniri, gevrek, Mevlana şekeri ve lokum mutlaka almanız gereken favori yöresel ürünlerdir.

 Mevlana bibloları, halı ve kilimler ise şehirde sıklıkla görebileceğiniz hediyelik eşyalardan bazılarıdır.

Mevlana’nın şehri, sevgi ve hoşgörü merkezi olarak bilinen Konya köklü tarihi ve kültürü ile Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken şehirlerden biridir. Gezilecek yerler bakımından oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olan Konya, kültür ve inanç turizminin önemli noktalarından biridir.  İşte Konya’da ziyaret edebileceğiniz tarihi ve doğal güzellikler:

1-) Çatalhöyük Neolitik Kenti

Önemli neolitik yerleşim alanlarından biri olan Çatalhöyük Neolitik Kenti, İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık etmektedir. İki höyükten oluşan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nin daha uzun olan Doğu Höyüğü, MÖ 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır. Batı Höyüğü ise MÖ 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Dönem'e ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır. Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşimler benzersiz bir özellik sergilemektedir. Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Konya'nın 52 kilometre güneydoğusunda ve Çumra İlçesi'nin 11 kilometre kuzeyinde yer alan Çatalhöyük Neolitik Kentine özel araç veya turlarla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

2-) Kilistra – Lystra Antik Kenti

Tarihî Kral Yolu (Via Sebaste) üzerinde yer alan Kilistra Antik Kenti, Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun yerleşime sahne olmuş ve Erken Hristiyanlık Dönemi'nde hızla büyüyerek zamanla Kapadokya benzeri bir mimarî dokuya kavuşmuştur. Stratejik öneme sahip olan Lystra, Roma İmparatorluğu'nun güney uçlarında İmparator Augustus tarafından askerî koloni yapılan beş merkezden biridir. Aynı dönemde Anadolu'yu gezen (MS 49-56) Aziz Paulus ve Barnabas’ın yeni vaz’ettikleri dine Lystra halkının çoğunluğu katılmıştır. Kilistra, Aziz Paulus’un yaşamında önemli bir yere sahip olması ve mimari açıdan kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar, mahalleler, seramik atölyeleri gibi değerli örnekleriyle ön plana çıkmaktadır. Konya'nın 45 kilometre güney-batısında, Meram ilçesine bağlı Hatunsaray (Lystra) Beldesi Gökyurt Köyü içerisinde bulunan Antik Kente özel araç veya turlarla ulaşım sağlayabilirsiniz.  

3-)Mevlâna Müzesi

Konya denince ilk akla gelen Mevlana olduğu için gezilecek yerler noktasında ilk akla gelen yer Mevlana Dergâhıdır. Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlâna Dergâhı'nın yeri, Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlâna'nın babası Sultânü'l-Ulemâ Bâhaeddin Veled'e hediye edilmiştir. Sultânü'l-Ulemâ 12 Ocak 1231 tarihinde vefat edince türbedeki bugünkü yerine defnedilmiştir. Bu defin gül bahçesine yapılan ilk defindir. Sultânü'l-Ulemâ'nın ölümünden sonra kendisini sevenler Mevlâna'ya müracaat ederek babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini söylemişlerse de Mevlâna "Gök kubbeden daha iyi türbe mi olur" diyerek bu isteği reddetmiştir. Ancak kendisi 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Mevlâna'nın oğlu Sultan Veled, Mevlâna'nın mezarı üzerine türbe yaptırmak isteyenlerin isteklerini kabul etmiştir. Mimar Tebrizli Bedrettin tarafından yapılan "Kubbe-i Hadra" (Yeşil Kubbe) dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine inşa edilmiştir. Bu tarihten sonra inşaî faaliyetler hiç bitmemiş 19'uncu yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiştir. 1926 yılından beri müze olarak kullanılan Mevlevî Dergâhı ve Türbesinde, Hz. Mevlâna ve Mevlevîliğe ait eserler ile el yazması kitaplar, levhalar, kandiller ve mûsıkî âletleri sergilenmektedir. Konya merkezde bulunan Müzeye özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

4-) Karatay Medresesi Çini Eserler Müzesi

Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus zamanında Emir Celâleddin Karatay tarafından 1251 yılında yaptırılmış olan Karatay Medresesi Selçuklular devrinde hadis ve tefsir ilimleri okutulmak üzere “Kapalı Avlulu Medrese” grubunda beden duvarları Sille taşından, kubbe ve tonozlar tuğladan inşa edilmiştir. Medresenin iç mekânları mozaik ve plaka çiniler ile kaplanmıştır. Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli yeri bulunan Karatay Medresesi 1955 yılında “Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Müzede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait çini ve seramikler, özellikle Kubad-Âbâd Sarayı çinileri, alçı süsleri, dolaplar, çini tabaklar ve kandiller teşhir edilmektedir. Şehir merkezinde Alaaddin Tepesi karşısında bulunan Müzeye özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

5-) İnceminare Taş ve Ahşap Eserler Müzesi

Kapalı avlulu, tek eyvanlı ve tek katlı bir medrese olan İnce Minareli Medrese  adını, kuzey-doğu köşesindeki minaresinden almaktadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus Devrinde Vezir Sâhib Atâ Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi okutulmak üzere 1264 yılında inşa ettirilmiştir. Selçuklu Devrinin “Kapalı Avlulu Medrese” grubunda olup tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taç kapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel ve nadide örnekleri arasındadır. Medresenin hat sanatının önemli örnekleri olarak kabul edilen yazıları büyük önem taşımaktadır. Özellikle taçkapısı, yazının yoğun olarak uygulandığı ender tasarımlardan biri olarak kabul edilir. İnce Minareli Medrese 19. yüzyılın sonuna kadar faaliyetini sürdürmüş, 1876-1899 yıllarında ise yenileme çalışmaları yapılmıştır.  Cumhuriyet Devrinde 1936 yılında başlayan çeşitli onarım çalışmalarından sonra, 1956 yılında “Taş ve Ahşap Eserler Müzesi” olarak hizmete açılmıştır. Başkenti Konya olan Selçukluların sembolü çift başlı kartal ile kanatlı melek figürlerinin en büyük ve güzel örneklerinin sergilendiği müze, şehir merkezinde Alaaddin Tepesi karşısındadır. Müzeye özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

6-) Alâeddin Camisi

Konya’nın merkezinde yer alan Alâeddin Tepesi üzerinde inşa edilmiş olan Alâeddin Camisi Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük ve en önemli ulu camilerinden biridir.  Yapımına Selçuklu Sultanı I. Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanında başlanan Cami, I. Alâeddin Keykubad zamanında 1221 yılında tamamlanmıştır. İslam mimarisi yapı tarzında inşa edilmiş olan ve üzeri ağaç ve toprakla örtülmüş olan Camide  Roma ve Bizans devirlerine ait kırkın üzerinde mermer sütun bulunmaktadır. Caminin abanoz ağacından kündekâri tekniği ile Ahlatlı Mengü Berti tarafından 1155 yılında yapılmış minberi, Anadolu Selçuklu ahşap işlemeciliğinin şaheserlerindendir. Cami avlusunda Selçuklu sultanlarından I. Mesud, II. Kılıçarslan, I. Gıyâseddin Keyhüsrev, II. Rükneddin Süleyman, III. İzzeddin Kılıçarslan, I. Alâeddin Keykubad, II. Gıyâseddin Keyhüsrev, IV. Rükneddin Kılıçarslan ile III. Gıyâseddin Keyhüsrev’in mezarları bulunmaktadır. Şehir merkezinde Alâaddin Tepesi üzerinde bulunan Camiye özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

7-) Sille Köyü

Konya’nın tarih kokan mekanlarından biri olan Sille Köyü gezginlerin uğrak mekanlarından biridir. Anadolu uygarlıkları içinde çok mühim bir yeri bulunan, kültürlerin bir arada yaşadığı özel bir mekân olan Sille Köyü, doğal siluetiyle ve bu siluetle bütünleşen tarihî izleriyle, sivil mimarîsi ve yerleşim dokusuyla, örf, adet ve gelenekleriyle, bağ ve bahçeleriyle farklı yaşam tarzına sahip bir yerleşim yeridir. M.S. 327 yılında Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena, Hac için Kudüs’e giderken uğradığı Konya’da temellerini attığı Aya-Elena Kilisesi de burada bulunmaktadır. Ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait Taş Câmi başta olmak üzere câmiler, Hacı Ağa Hamamı, Subaşı Hamamı, çeşmeler, köprüler gibi Türk-İslâm eserleri de bulunmaktadır. Şimdilerde şehir merkezine 7 kilometre uzaklıkta bir mahalle olan Sille’ye özel araç veya belediye otobüsü ve minibüslerle kolayca ulaşabilirsiniz. 

8-) Meram Bağları

Çevresi ormanlarla kaplı güzel bir mesire yeri olan ve Konya'nın akciğeri olarak tanımlanan Meram Bağları, şehrin en gezilesi ve dinlenilesi yerlerinden biridir. Tarih boyunca suyu, havası ve bağları ile seyahatnamelere, dîvânlara konu olmuş, ünü bütün dünyaya yayılmış olan Meram Bağları, şehrin 5-6 km. batısından başlayıp, Dere’ye ulaşan yeşil vadiye kadar uzanmaktadır. Ayrıca Meram’da; Selçuklular Döneminde yapılmış olan Meram Hamamı, Meram Köprüsü, Tavus Baba Türbesi, Hasbey Mescidi ve Dârü’l-Huffâzı ziyaret edilebilir.  Şehir merkezine 6 km uzaklıkta bulunan Meram Bağlarına özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz.

9-) Konya Tropikal Kelebek Bahçesi

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, Sille Parsana Mahallesi’nde 3500 metrekarelik gezi alanı ile toplamda 7.600 metrekarelik bir kullanım alanına sahiptir. Kelebek Bahçesi’nin 15 tür kelebeğe doğal yaşam alanı sunan 1.600 metrekarelik kelebek uçuş alanı Avrupa'nın en büyük kelebek uçuş alanı olup, dünyanın ise sayılı alanlarından bir tanesidir. Tropikal ülkelerden gelen farklı türdeki rengarenk kelebeklere doğal yaşam alanı sunan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nde ayrıca farklı hayvan türleri ile birlikte 98 türe ait yaklaşık 20 bin adet bitki yer almaktadır. Kelebekler kendi nektar bitkileri etrafında uçarken gözlenebilmektedir. Bahçeye girdiğiniz zaman, binlerce bitki ve kelebeğin bulunduğu benzersiz bir atmosferle karşılaşacaksınız. Doğanın muazzam renkli mücevherleri olan kelebekleri doğal yaşamlarında keşfedeceksiniz. Tropikal bir ortamda kelebeklerin birbiriyle ve doğayla olan harmonisine tanıklık edecek ve onların zarif kanatlarının mükemmel desenlerini görme fırsatını yakalayacaksınız. Merkez Selçuklu ilçesinde bulunan Kelebek Bahçesine özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

10-) Konya Bilim Merkezi

Özellikle çocuklu ailelerin Konya seyahatlerinde muhakkak uğradıkları yerlerden biri de Konya Bilim Merkezidir. Kalp atım ritminizi dinlemek, 9 şiddetindeki bir depremi tecrübe etmek, rüzgârdan enerji elde etmek, tıpkı bir bilim insanı gibi laboratuvarda deney yapmak, dijital periyodik tablo yardımıyla bileşikler oluşturmak, elektrik devresi kurmak, planetaryumda bilimsel gösterilere katılmak ve gözlem kulesinden gökyüzüne bakmak istiyorsanız Konya Bilim Merkezine muhakkak uğramanızı tavsiye ediyoruz. 2014 yılından beri hizmet veren Bilim Merkezi Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde 99 bin 347 metrekarelik arazi üzerine kurulmuş olup toplamda 26 bin 258 metrekarelik kapalı alana sahiptir.  Türkiye’nin ilk bilim merkezi olarak tasarlanan Konya Bilim Merkezi, üç yaş üstü okul öncesi çocuklar, tüm öğrenciler ve öğretmenler öncelikli olmak üzere her yaştan kişiye hitap etmektedir. Bilim Merkezine özel araç veya toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. 

11) Göksu Şelalesi

Göksu Şelalesi ve Yerköprü Mağarası, Konya ilinin 110 km uzaklıktaki Hadim ilçesinde bulunmaktadır. Göksu nehri ve Karasu Çayı’nın birleştiği yerde oluşan şelale ve gölet büyüleyici güzelliği ile sizi karşılarken, Göksu nehrinin akış yolu üzerinde bulunan ve 5000 metre uzunluğundaki mağara da , keşfedilecek yerler arasındadır. Mağara, Konya- Karaman yoluyla, Kayaağzı-Habiller Köyleri üzerinden 116 km.’dir. Ayrıca mağaranın bulunduğu Göksu Vadisine Mersin-Silifke üzerinden de ulaşılabilmektedir.

Diğer Yerler

Konya’nın  yukarıda belirtilen tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra  Klâsik Osmanlı mimarîsinin Konya’daki en güzel örneklerinden biri olan  Selimiye Câmisi ve Türk Baroku üslûbunda kesme Gödene taşı ile yapılan son dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden olan  Aziziye Camii yer almaktadır. Aziziye Camii, Konya'nın Karatay ilçesinde, Aziziye mahallesinde Selimiye caddesi üzerinde yer almaktadır.

Ayrıca Konya Alâeddin Tepesi’nin doğusunda, geniş bir park içinde bulunan Şems-i Tebrizi Türbe ve Mescidini;  

1242 yılında Bedreddin Muslih tarafından fıkıh ilmi okutulmak üzere yaptırılmış olan, Alaaddin tepesine sadece 200 metre yürüme mesafesindeki Sırçalı Medreseyi;

Neolitik, Erken Bronz, Hitit, Frig, Grek, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin teşhir edildiğ, Meram merkez ilçesinin Sahibiata Mahallesi, Sahibiata Caddesinde bulunan Konya Arkeoloji Müzesini;

Türkiye’nin en büyük Japon Bahçesi olan ve  Veysel Karani caddesi üzerinde bulunan  Kyoto Japon Parkını;

Ankara, Konya ve Aksaray sınırlarının birleştiği noktada konumlanmış olan ve Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölünü ve sönmüş bir volkan kraterinin gaz patlaması sonucu suyla dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar bulunan Meke Gölünü de gezilecek yerler listesine koymayı unutmayınız.  

Ne Zaman Gidilir?  Neler Yapılır?

Konya’da hâkim olan karasal iklim dikkate alındığında Konya için en ideal gezi dönemi ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. 

1-) Şehrin Yemek Lezzetleri

Anadolu’nun bu kadim şehri Selçuklu ve Osmanlı kültürünün yan sıra Mevlevi mutfağından da örnekleri barındıran zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Yapılan her yemek kendine özgü ve hepsi doğal malzemelerle yapılmaktadır. Konya'da her damağa hitap eden bir seçenek bulmak mümkündür.  Bu nedenle yolunuz Konya’ya düştüğünde özellikle Konya’nın açık ara en meşhur lezzeti olan Etli Ekmeği ;

bulgur pilavının üzerine tandır kuzu ilave edilerek yapılan Çebiçi; kızarmış koyun veya kuzu etinin sıcak pide ile buluştuğu Fırın Kebabını;   

özel etkinliklerin vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Bamya Çorbasını;  

hamur parçalarının içine ceviz konularak yapılan Dilber Dudağını; yufkanın içine ıspanak ve peynir eklenerek yapılan Saç Böreğini; sabah kahvaltılarının ve akşamüstü atıştırmalıklarının başlıca lezzetlerinden biri olan Mevlana Böreğini;

Konya lezzetleri arasında önemli yer tutan Arabaşı Çorbasını ve   Konya’ya özgü nefis bir tatlı olan Sacarasını mutlaka denemelisiniz.

Mevlana şehri Konya’ya her yıl yerli ve yabancı binlerce turist başta Mevlana Müzesi olmak üzere Konya’nın tarihi ve doğal güzelliklerini görmek için bu şehre akın etmektedir. Konya’da her geçen gün artan ziyaretçi potansiyelini karşılayacak her bütçeye uygun otel veya pansiyon tarzında konaklama mekânları bulunmaktadır. Özel sektöre ait konaklama yerlerinin haricinde Konya ve ilçelerinde öğretmenevi ve polis evi gibi kamu kurumlarına ait konaklama yerleri de bulunmaktadır. Aşağıda kalınabilecek yerlerin listesi verilmiştir.

Konya Büyükşehir Merkez Öğretmenevi: Alaaddin Bulvarı. Şems Mahallesi. Mazhar Babalık Sokak. No:3. Karatay/ KONYA

Tel: (332) 351 22 65

Konya Polis Evi: Horozluhan Mah, Yeni İstanbul Cd. No:50, 42100 Selçuklu/Konya

Tel: (332) 2510925

PTT Mevlana Posta İşleme Merkezi Misafirhanesi: Fevziçakmak Mah. Adana Ereğli Çevre Yolu No:40, Karatay, Konya

Tel: 0(332) 342 43 33

Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Misafirhanesi: Yeni Şehir Mah. Metehan Cad. Maliye Sarayı  Selçuklu, Konya

Tel: (0332) 236 56 00

Konya Tapu ve Kadastro 5. Bölge Müdürlüğü Misafirhanesi: Öğretmenevleri Mah. Mücahit Asker Cad.  Meram, Konya

Tel: (0332) 321 70 00

Konya Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Misafirhanesi: Mahmuriye Mah. Fahrettin Ayaz Sk., Meram, Konya

Tel: (0332) 322 47 46

Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü Misafirhanesi: Horozluhan Mah. Ankara Cad. No:151, Selçuklu, Konya

Tel: (0332) 224 27 00